Fatih Projesi Eğitimde İşbirliği Protokolü
http://meb.gov.tr/haberler/haberayrinti.asp?ID=9357
Milli Eğitim Bakanlığı, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ile TÜBİTAK arasında ''Eğitimde Fatih Projesi İşbirliği Protokolü'' ve ''Eğitimde İşbirliği Protokolü'' imzalandı.
Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün, TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. Yücel Altunbaşak ile diğer ilgililer katıldı.
Törende konuşan Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer, her iki protokol kapsamında, bakanlığın eğitimde ihtiyaç duyduğu Ar-Ge faaliyetlerine ilişkin çalışmaların yapılacağını belirterek, ''Müfredata uygun dijital içerikler geliştirmek, öğrencilerin analitik düşünme becerilerini arttıracak eğitim içerikleri oluşturmak, yurtdışı burs programlarını yeniden yapılandırmak gibi birçok alanda eğitimde kalitenin ve başarının artırılmasına yönelik çalışmalar yapılacak'' dedi.
Son dokuz yılda eğitime ayrılan kaynakların daha çok eğitimin fiziki altyapısını güçlendirmek yolunda kullanıldığını vurgulayan Bakan Dinçer, dersliğin, öğretmenin, bilgisayarın, eğitim araç-gereçlerinin olmadığı bir ortamda eğitimde kaliteyi konuşabilmenin mümkün olmadığını ifade etti. Altyapının iyileştirilmesinin eğitimde kalitenin artmasına katkısı olduğunu belirten Bakan Dinçer, çocukların okullaşma oranlarının önemli ölçüde yükseldiğini, kız çocuklarının ve engelli çocukların eğitime erişimleri konusunda büyük mesafe alındığını, toplumda eğitimin önemine ilişkin bir bilinç ve farkındalığın oluştuğunu da söyledi.
Türkiye'nin ilk ve orta dereceli okullarında bilgisayar ve internete dayalı eğitimin uygulanması açısından hiç de küçümsenemeyecek hedeflere ulaşıldığını ifade eden Bakan Dinçer, ''Ancak dünya büyük bir hızla değişip dönüşürken, bilgi ve teknolojik gelişmeler öğrenme-öğretme biçimlerini büyük bir hızla değiştirirken bizlerin de aynı hızla ve çabuklukla hareket etmemiz, tüm sorun alanlarında eş zamanlı bir iyileştirmeyi gerçekleştirmemiz gerekmektedir'' diye konuştu.
''Ölçüm araçları da anahtar öneme sahip''
Eğitimde kalitenin yükselmesinde öğretmenin hayati bir role sahip olduğunun altını çizen Bakan Dinçer, gündemlerinin ön sıralarda yer alan en önemli çalışmalardan birinin öğretmenlik mesleğinin güçlendirilmesine ve yeniden kurgulanmasına yönelik faaliyetler olduğunu kaydetti. Bakan Dinçer, şöyle devam etti: ''Değişimin sadece eğitimde teknoloji kullanımı ile olmayacağını, içeriğe dayalı değişimin kritik önem taşıdığını, müfredat değişiminin çocuğun öğrenmesine imkan sağlayacak şekilde olması gerektiğini biliyoruz. Ümit ediyorum ki bugün imzalayacağımız iki protokol kapsamında yapılacak olanlar, bu amaca da önemli ölçüde hizmet edecektir. Eğitimde başarıyı sağlayabilmek için ölçüm araçları ve değerlendirme de anahtar öneme sahiptir. Tüm bunları başarmak için, öncelikli olarak yapmamız gereken şey, bir zihniyet değişimini sağlamaktır. Bu bakımdan Milli Eğitim Bakanlığı'nın yeniden yapılandırılması, bu zihniyet değişikliğini gerçekleştirmenin ilk adımlarından biriydi. Bundan sonra ise eğitimin girdilerinden çok, bu girdilerin çocuklarımızın yetişmesi üzerindeki etkilerini konuşup tartışacağımız, çareler ve çözümler üreteceğimiz bir değişim sürecine girmiş bulunuyoruz.''
''Güçlendirmeyi amaçlıyoruz''
Eğitimde bir devrim niteliğinde olan Fatih Projesi'nin bu süreci yönetmenin ve geliştirmenin imkanlarını sunduğunu söyleyen Bakan Dinçer, ''Bu imkanları etkili ve verimli bir şekilde kullandığımızda; bilgi ve iletişim teknolojilerini aktif olarak kullanabilen, problem çözücü, teknolojiyi yakından takip eden ve uygulayabilen, bilgi çağı becerilerini kazanmış bireyler yetiştirme yolunda çok önemli bir adım atmış olacağız'' diye konuştu. ''Eğitimde Fatih Projesi İşbirliği Protokolü'' ile pilot uygulaması süren Fatih Projesi'nin birçok ayağını güçlendirmeyi amaçladıklarını ifade eden Bakan Dinçer, dünyanın en büyük eğitim projelerinden Fatih Projesi'ni yürütürken birçok bakanlık ve kurumdan destek aldıklarını, birlikte çalışmalar yürüttüklerini söyledi.
Bilgi çağının gereklerine öğrencileri hazırlayabilmek için bunları yeterli görmediklerini belirten Bakan Dinçer, ''Daha güçlü işbirlikleriyle öğretmenlerimizi daha nitelikli, öğrencilerimizi daha bilgili, müfredatımızı daha zengin hale getirmek istiyoruz'' dedi.
Protokol kapsamındaki işler
Bakan Dinçer, FATİH Projesi'ne ilişkin protokol kapsamında yapılacak işleri şöyle sıraladı: ''FATİH Projesi kapsamında gerekli teknik çalışmaların yapılabilmesi amacıyla teknik personel desteğinin sağlanması; proje kapsamında temin edilecek donanımlar ve yazılımlar için teknik şartnamelerin oluşturulması; içeriklerin öğrenci ve öğretmenlere ulaştırılmasında uygun yöntemin belirlenmesi ve buna uygun yazılımların geliştirilmesi; içeriklerin dağıtımında ihtiyaç duyulan uygun donanım altyapısının belirlenmesi; akıllı tahta ve tabletlerde kullanılacak içeriklere ait yönetim ve güvenlik yazılımlarının geliştirilmesi; eğitimde FATİH Projesiyle ilgili teknik altyapı kapsamında ihtiyaç duyulan diğer Ar-Ge faaliyetlerinin yapılmasıdır.''
''Eğitimde İşbirliği Protokolü'' kapsamında ise eğitimin niteliğini artırmak amacıyla başarı tespitine yönelik çalışmaların yapılacağını anlatan Bakan Dinçer, diğer içeriklerin şunlar olduğunu kaydetti: ''Müfredata uygun dijital içeriklerin geliştirilmesi, hazırlanması ve öğrencilerin erişimine sunulması, yurtdışı burs programlarının yeniden yapılanmasına yönelik çalışmaların yapılması, temel ve ortaöğretimde bilim kültürünün geliştirilmesine yönelik bilim fuarlarının düzenlenmesi, fen bilimleri, bilişim teknolojileri, teknoloji ve tasarım ile matematik öğretim programlarının geliştirilmesine yönelik çalışmalar yapılması,öğrencilerin analitik düşünme becerilerini artıracak eğitim içeriklerinin geliştirilmesi, temel ve ortaöğretim seviyesindeki İngilizce öğretim sistemi üstüne araştırmalar yapılarak alternatif öğretim modellerinin geliştirilmesi.''
''Görüldüğü gibi işimiz çok, yolumuz uzun'' diyen Bakan Dinçer, ancak büyük başarıların büyük çabalar sonucunda elde edildiğini vurguladı.
''FATİH Projesi büyük fırsatlar sunuyor''
Protokol imza töreninde konuşan Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün ise, FATİH Projesi'nin herkese büyük fırsatlar sunduğunu vurgulayarak, ''Projeyle ilgilenen firmaların önünde büyük bir fırsat var. Kendi alanında sıçrama yapmak isteyen firmalar bu işe girerken her türlü fedakarlığı yapmalı, hiçbir fedakarlıktan kaçınmamalı'' dedi.
Türkiye'nin en büyük avantajının genç, büyük ve dinamik nüfusu olduğunu belirten Bakan Ergün, en büyük yatırımın insana yapılması gerektiğini, Türkiye'nin bugünkünden daha müreffeh, daha kalkınmış olmasının eğitimin hem içerik hem de materyal anlamında güçlendirilmesiyle mümkün olacağını söyledi. Toplumun ihtiyaçlarına göre teşekkül etmeyen bir eğitim sistemi ile geleceğin güçlü Türkiyesinin kurulamayacağını ifade eden Bakan Ergün, şunları kaydetti: ''Bu açıdan milli eğitim politikalarıyla bilim, sanayi ve teknoloji politikaları arasında bir eşgüdüm olmasını çok önemsiyoruz. Eğer bilim alanında bir sıçrama yaşayacaksak, çocuklarımızın üniversitelere çok daha sıhhatli, daha donanımlı bir şekilde gelmeleri gerekiyor. Çocuklarımızın, bizim onlara öğrettiklerimizi, öğrenme becerilerini olduğu kadar, merak etme, sorgulama ve araştırma becerilerini de geliştirmeliyiz. Üniversiteleri meslek kazandıran kuruluşlar olmanın ötesine taşımak, evrensel bilginin üretildiği merkezler haline dönüştürmek zorundayız.''
Eğitim süreci boyunca gençlerin girişimcilik ve yenilikçilik gibi alanlarda becerilerinin ve heyecanlarının diri tutulması gerektiğini vurgulayan Bakan Ergün, lisan bilen insan sayısının artırılmasıyla dünyadaki gelişmelerin yakından izlenebileceğini, dışarıya açılma konusunda daha kararlı ve cesur adımların atılabileceğini dile getirdi. Bakan Ergün, mesleki eğitime önem verilmesiyle sanayinin ve geleceğin ihtiyaçlarına uygun ara elemanların yetiştirileceğini belirterek, ''Üniversitelerimizle sanayimiz arasındaki bağları güçlendirmeli, entegrasyonu sağlamalı ve bilginin ürünlere dönüşmesini, ticarileşmesini temin etmek gerekiyor. Sadece bu birkaç örnek bile, sanırım eğitim politikaları ile bilim, sanayi ve teknoloji politikalarının birbirinden bağımsız telakki edilemeyeceğini açıkça gösteriyor'' dedi.
''İngilizce öğretiminde farklılık geliyor''
Eğitim ve öğretimin niteliğini artırmak için MEB'in ihtiyaç duyduğu Ar-Ge faaliyetlerinin yürütülmesinin büyük önem taşıdığının altını çizen Bakan Ergün, TÜBİTAK'ın söz konusu protokollerle sahip olduğu bilgi, tecrübe ve teknoloji kapasitesini MEB ile daha yoğun ve sistemli şekilde paylaşmaya başlayacağını bildirdi.
Protokoller neticesinde, müfredata uygun dijital içeriklerin hazırlanacağını ve öğrencilerin erişimine sunulacağını aktaran Bakan Ergün, şu bilgileri verdi: ''Bilim kültürünü geliştirmek amacıyla ilk ve orta öğretim öğrencilerine yönelik bilim fuarları düzenlenecek. Özellikle İngilizce öğrenimine ilişkin ciddi araştırmalar yapılacak ve alternatif öğretim modülleri geliştirilecek. Fen Bilimleri, bilişim teknolojileri, teknoloji, tasarım ve matematik gibi alanlar için öğretim programları hazırlanacak. Bütün bu çalışmalar, eğitimin kalitesinin artmasını, çocuklarımızın geleceğe daha iyi hazırlanmasını sağlayacak.''
''Proje Türkiye'yi bilişim üssü yapacak''
''Eğitimde FATİH Projesi Projesi İşbirliği Protokolü'' sayesinde TÜBİTAK'ın FATİH Projesinin yürütülmesi için MEB'e önemli destekler sağlayacağını bildiren Bakan Ergün, TÜBİTAK'ın özellikle yazılım ve donanım altyapısının mimari tasarım çalışmalarına, içerik ve dağıtım standartlarının belirlenmesine, güvenlik yazılımlarının geliştirilmesine ve projeyle ilgili geleceğe dönük Ar-Ge çalışmalarına katkı vereceğini açıkladı. Bakan Ergün, büyük önem verdikleri FATİH Projesi'nin en başarılı şekilde gerçekleşmesi için yoğun harcadıklarını ifade ederek, şunları kaydetti: ''Bu projeyi sadece bir eğitim projesi olarak görmüyoruz, aynı zamanda bir sanayi ve üretim projesi olarak da değerlendiriyoruz. İlk 4 yılda 11 milyon civarında, sonraki her bir yılda ise en az 2 milyon tablet bilgisayar dağıtımı gerçekleştirilecek. Bu proje, ders içeriklerini de düşündüğümüzde hem yazılım hem de donanım açısından bilgi ve iletişim teknolojileri sektörünün gelişimine büyük ivme kazandıracak. Bunu temin etmek için, projenin ihale şartnamesinde yerlilik oranı, Türkiye'de üretim, Türkiye'de yatırım gibi konular da olacak. İhaleye ülkemizde Ar-Ge merkezi kurma ve teknik destek verme gibi ilave şartlar da koyacağız.''
''Bir taşla birçok kuş''
FATİH Projesi'nin eğitim kalitesini artırmanın ötesinde, ülkenin bölgede önemli bir bilişim üssü haline gelmesini de sağlayacağını ifade eden Bakan Ergün, ''Bu projeyle ilgilenen firmaların önünde büyük bir fırsat var. Kendi alanında sıçrama yapmak isteyen firmalar bu işe girerken her türlü fedakarlığı yapmalı, hiçbir fedakarlıktan kaçınmamalılar. Çünkü firmalar için de büyük bir gelecek potansiyeline sahip... FATİH Projesi deyim yerindeyse herkese bir taşla birçok kuş vurma imkanı verecek. Bu proje herkese bu imkanı veren çok önemli bir proje. Kurumlarımız arasında gerekli eşgüdümü sağlayarak, bu tür projelerin ve eğitimin içerik ve materyal açısından çağdaş seviyeleri yakalamasını sağlayacağız'' diye konuştu.
TÜBİTAK Başkanı
TÜBİTAK Başkanı Altunbaşak da bakanlıklarla ve kurumlarla işbirliğine çok önem verdiklerini belirterek, Milli Eğitim Bakanlığı'nın da ilgi alanı olarak kendilerine çok yakın olduğunu söyledi.
İmzalanacak protokollerde TÜBİTAK'ın önemli sorumluluklar alacağını söyleyen Altunbaşak, eğitim sisteminde çağı yakalayan teknolojileri kullanmak istediklerini, eğitmede fırsat eşitliğini sağlamayı düşündüklerini kaydetti. Öğrencilerin kendilerini ifade edebilme yetisinin önemine değinen Altunbaşak, bunun yanı sıra kendine güvenen, yaratıcı ve dünyayı çok iyi takip eden gençler yetiştirmeyi düşündüklerini söyledi. Öğrencilerin bilgi yüklü olmalarını istemediklerini belirten Altunbaşak, ''Analitik yetenekleri güçlü, çıkarımlar yapabilen bir gençlik istiyoruz. Burada eğitim içerikleri önemli'' dedi.
Okuma alışkanlığının önemine de işaret eden Altunbaşak, TÜBİTAK'ın Bilim ve Teknik, Meraklı Minik gibi dergilerinin olduğunu hatırlattı. Altunbaşak, ''Bu dergileri, FATİH Projesi kapsamında tüm öğrencilere açacağız. Tüm öğrenciler tabletlerinde bu dergileri görebilecekler ücretsiz olarak. Fatih Projesi kapsamındaki tüm öğrencilere ücretsiz olarak açmayı hedefliyoruz'' diye konuştu.
Konuşmaların ardından, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün, Milli Eğitim Bakanı Ömer Bakan Dinçer ve TÜBİTAK Başkanı Yücel Altunbaşak tarafından ''Eğitimde FATİH Projesi Projesi İşbirliği'' ile ''Eğitimde İşbirliği'' protokolleri imzalandı
Görüntülenme Sayısı: hesaplanıyor...